Bir varmış, bir yokmuş. Gökyüzüne en yakın dağların arasına saklanmış küçük bir köy varmış. Bu köy, yıldızların en parlak göründüğü yer olarak bilinir ve geceleri ay ışığı her yeri gümüş gibi aydınlatırmış. Köy halkı, her dolunayda gökyüzünde parlayan Ay Kristali’nin ışığıyla yollarını bulurmuş. Ama bir gün, Ay Kristali aniden kaybolmuş!
Köylüler panikle büyük bilgeye gitmişler. Bilge, kristalin çok eski zamanlardan beri gökyüzüyle dünya arasındaki dengeyi koruduğunu ve kaybolursa her şeyin karanlığa bürünebileceğini söylemiş. Bunun üzerine, köyün en cesur çocuğu olan Ela, kristali bulmaya karar vermiş.
Ela, en iyi arkadaşı olan Alaca isimli bir baykuşla birlikte yola koyulmuş. Bilge, ona üç engelli yolun kristale ulaşmanın tek yolu olduğunu söylemişti: Gölgeler Vadisi, Rüzgârlı Geçit ve Son Işık Mağarası.
Ela önce Gölgeler Vadisi’ne varmış. Burası her zaman sisle kaplı, karanlık ve soğuk bir yermiş. Bir adım attığında, karanlık figürler etrafında dolaşmaya başlamış. Ela, korkusunu yenerek kendi ışığını kullanması gerektiğini hatırlamış. İçindeki cesareti düşünerek ilerledikçe figürler yok olmuş ve vadiyi geçmiş.
Sonra Rüzgârlı Geçit’e varmış. Burada rüzgâr o kadar sert esiyormuş ki kimse ayakta duramıyormuş. Alaca, Ela’ya güvenmesi gerektiğini söylemiş ve ona uçmayı öğretmiş. Ela, dengesini koruyarak kayalıklardan birinden diğerine sıçramış ve sonunda geçiti aşmış.
Son durak Son Işık Mağarası’ymış. İçeri girdiğinde mağaranın içi tamamen karanlıkmış. Ne bir fener ne de bir yıldız ışığı içeriyi aydınlatıyormuş. Ancak mağaranın en derin köşesinde bir ışık süzmesi fark etmiş. Yaklaştığında, kaybolan Ay Kristali’ni bulmuş! Ama tam o anda mağarayı koruyan Taş Golem uyanmış.
Golem, “Bu kristali almak için onun sırrını bilmelisin,” demiş. Ela, büyükbabasının söylediği eski bir efsaneyi hatırlamış: “Ay ışığı, karanlıkta kaybolmaz, sadece bekler.” Ela gözlerini kapatarak içindeki ışığa odaklanmış ve kristal aniden ellerine doğru parlamış.
Golem saygıyla geri çekilmiş ve mağara kapıları açılmış. Ela ve Alaca, kristali köylerine geri götürmek için yola koyulmuşlar. Köye vardıklarında, kristali tekrar yerine koymuşlar ve gece gökyüzü yeniden ışıkla dolmuş.
O günden sonra, köyde Ela’nın cesaretini anlatan yeni efsaneler anlatılmış. Ela, her dolunayda Ay Kristali’nin ışığında dans eden yıldızları izleyerek yeni maceralara hazır olduğunu hissetmiş.
Ve böylece, Ay Kristali’nin sırrı sonsuza kadar korunmuş.